Cuma Hutbesi: İsra ve Miraç

سُبْحَانَ الَّذى اَسْرى بِعَبْدِه لَيْلاً مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الاَقْصَا الَّذِى بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ ايَاتِنَا اِنَّهُ هُوَالسَّميعُ الْبَصيرُ

Muhterem Müslümanlar!
İsra ve Mi’râc, insanlığın saadeti için gönderilen Sevgili Peygamberimiz (sav)’in yaptığı mu’cizevi yolculuğun ve yükselişin adıdır. Mirac, Peygamberimiz (sav)’in şahsında insanlığın önüne açılan yükseliş ufkudur. Birçok ilahi hikmeti ve lütfu bünyesinde barındıran bu mucizeler gecesi, İsrâ Sûresi’nin ilk ayetinde şöyle ifade edilmektedir:

“Kendisine ayetlerinden bir kısmını göstermek üzere kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiği Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

Aziz Mü’minler!
Mübarek gün ve geceler Rabbimizin kullarına özel ihsan ve ikramıdır. Bu zaman dilimleri, salih amellere büyük ecir ve sevapların bahşedildiği müstesna gecelerdir. İsra ve Miraç mucizesinin en önemli özelliği, beş vakit namazın farz kılınması, Allah’a şirk koşmayanların cennetle müjdelenmesi ve Bakara Sûresi’nin son iki ayetinin insanlığa hediye olarak sunulmasıdır.

Rabbimiz, Mirac’da aynı zamanda Mü’minlerin güç yetiremedikleri işlerden dolayı sorumlu tutulmayacaklarını, şirk hariç Rabbimizin dilemesi ile günahlarımızın affolunacağını müjdelemiştir. O halde dergah-ı ilahiye el açıp bolca tevbe, dua ve niyazda bulunmalıyız.

Aziz Mü’minler!
İsra ve Mirac mucizesi, bizlere samimiyet ve sadakati, sebat ve sabrı, kararlılık ve istikrarı anlatır. İnananlar, dinlerinde sadık, imanlarında sabit, amellerinde daim olmalıdır. Bu anlayış ve hareket tarzı iki cihanda bizleri mesut ve bahtiyar edecek, Allah Teala’nın rızasına eriştirecektir.

Kalbimizi İsra ve Miraç mucizesinin ilahi nuruyla aydınlatarak gönlümüzde bu gecenin kandillerini yakmalıyız.

Bu mübarek geceyi ibadetle ihya etme adına kaza ve nafile namaz kılarak, Kur’an okuyarak Salavat-i Şerifeler, Kelime-i Tevhidler söyleyerek değerlendirelim. Büyüklerimizin hal ve hatırını soralım. Bir telefonla veya mesajla onlara değer verdiğimizi gösterelim. Hasta ve kimsesizleri ziyaret edelim. Çocuklarımızı da bu müstesna gecenin feyzinden istifade ettirme gayretinde olalım. Başta İslam alemi olmak üzere milletimiz, ülkemiz, ailemiz için de dualar edelim.

Bu duygu ve düşüncelerle, Mirac Kandili’nizi tebrik ediyor, bu kandilin ülkemize ve İslam alemine saadet ve huzur getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

 

Hasan YEŞİLKENT
Nagold DİTİB Merkez Camii Din Görevlisi